Sorun Çözme Yaklaşımı

Posted on Ara 7, 2009 in Yazılar

Sorunlarla başa çıkabilmek ancak onları kabul etmek ve olumlu bir bakış açısı geliştirerek onları çözmeye çalışmanın bir fırsat olduğunu görebilmekle başlar. Hayatın anlamı, alınan zevk ve tatmin sorunların çözülmesiyle kazanılabilir.

Sorunlar

Yaşam sorunlarla doludur ama kişiyi yaşamda güdüleyen şeylerin başında sorunlar gelir. Sorunsuz yaşam, katlanılamaz, tekdüze bir uğraşı haline gelebilir. İnsan sorunlarını çözdükçe kendine güveni artar. Sorunlar aynı zamanda bireye neleri yapıp, neleri yapamayacağını gösterir. Kişi yaşamda bu bilgi ile hareket eder ve motive olur.

Kişi karşılaştığı sorunlara iki şekilde yaklaşır. Olumlu veya olumsuz. Olumsuz sorun yönelimine sahip bir kimse, sorunları tehdit olarak algılar, kişisel sorun çözme yeteneğine güvenmez ve sorunların çözülemeyeceğine inanır. Olumlu sorun yöneliminde ise birey, karşılaştığı sorunları kişisel gelişimine katkı sağlayacak birer olanak olarak görür ve kendine inanır. Sürecin ikinci aşaması aktif sorun çözmedir. Bu süreç;

  1. sıkıntıların ve sorunların fark edilmesi ve olumlu bakış açısı geliştirilmesi
  2. sorunların tanımlanması
  3. hedeflerin belirlenmesi
  4. olası çözüm seçeneklerinin belirlenmesi
  5. uygun çözümün seçilmesi
  6. seçilen çözümün uygulanması
  7. uygulamanın değerlendirilmesi

kişinin sorunlarla karşılaştığında yapabileceği en iyi şey, onları görmezden gelmemek, onlardan kaçmamak ve korkmamaktır. Sorunlar duygusal, fiziksel olduğu gibi, çok rahatsız edici ya da süreklilik arz edici olabilir. Sorunlar karşısında yaşanan sıkıntı ve gerginlik (stres) bize sorunun çözülmesi için gereken enerjiyi verir. Çözüm sonrasında gerginlik yerini rahatlama ve güven duygusuna bırakır. Gerçekte iyi kabul edilen her şeyin bir soruna neden olabileceği ya da her sorunun çözüldüğü takdirde iyi bir sonuca ulaşacağı varsayımı defalarca doğrulanmıştır. Sıkıntı genelde sorunun sonucunda vardır. Yani neden bir sorunken, sonuç sıkıntıdır. Ancak neden ortadan kaldırıldığında sıkıntı yerini, mutluluğa bırakacaktır. Gerçek mutluluk da ancak bir sorun varsa hissedilebilir.

Olumlu bakış açısı geliştirmek.

İnsanlar hayatın her anında karşılaştıkları her şeye ya olumlu, ya da olumsuz tepki verirler ve bu tepkiler daima kendi öz birikimleri (duyusal, duygusal, algısal) doğrultusunda olacaktır. Köpeği ile harika vakit geçiren bir çocuğu gören bir kişi, eğer daha önce benzer bir mutluluğu yaşamışsa sevinecek, ancak benzer bir olay sonrası köpeğini trafik kazasında kaybeden bir başkası da bu sahne karşısında üzülecek, hatta belki de öfkelenecektir. Olaylar benzer, tepkiler ise daima kişiseldir. Bu durumda gerçek şudur ki, herkes kendisini eğiterek, belki de zorlayarak, nasıl tepkiler vermesi gerektiğini seçebilir. Hayatın ta kendisi seçimlerden oluşmaktadır. Olumlu bakış açısını seçen sorunları olanak, fırsat olarak görür, algılar ve çözmek için yeteneklerini nasıl kullanacağına karar verir. Olumsuz bakış açısında ise geçici mutluluklar (yanılsamalar) için sorunlardan kaçar, yok sayar, çözemeyeceğine inanır.

Olumlu bakış açısına sahip olmak bir tercihtir ve isterseniz sizin de olur. Eski bir atasözü seçimlerin ve değişimin özünü şöyle anlatmaktadır; “Değişebilirsiniz, eğer isterseniz.”

Serter Karataban

07.12.2009

Yazının bir kısmı Hayat Dengesi isimli kitaptan alınmıştır.